Zaman , 11 Aralık 2007, Salı
Özgürlük çıkışı: Üniversitelerden tüm yasakları kaldıracağız |
YÖK Başkanlığına dün atanan Özcan, bugün görevine başladıktan sonra basının karşısına çıktı. YÖK'ün Rektörler Komitesi ve Üniversitelerarası Kurul toplantılarının yapıldığı salona kısa bir açıklama yapmak üzere gelen Özcan, kameraların ve foto muhabirlerinin yoğun ilgisi üzerine bir süre beklemek zorunda kaldı.
Daha sonra açıklama yapan Özcan, ''Hepiniz hoş geldiniz. İlginize çok teşekkür ederim. Bu ilk günüm. Henüz kurumu tanımış değilim. Bugün, yarın ve önümüzdeki zannediyorum iki haftayı kurumu tanımakla geçireceğim. Bir ön bilgim var ama buradaki arkadaşlarla bunları teyit edip ne olduğunu yakından, ilk elden öğrenmek çok daha iyi olacak'' dedi. Özcan, yapacağı çalışmalarda iki vizyonu olacağını belirterek, bunu şöyle anlattı: ''Bunların bir tanesi bütün yasakların üniversiteden kalkması, ikincisi de üniversitelerin asli görevi olan bilimselliğe daha fazla önem vermeleri. İndeksli yayınlardaki durumumuzu hepiniz biliyorsunuz. PISA sınavlarındaki durumu hepiniz biliyorsunuz. Hem üniversite öncesinde hem de sonrasında oldukça ciddi sorunlarımız var. Bu sorunları bir serbestlik ortamı sağlayarak bir de bilimselliği harekete geçirerek, ivme kazandırarak aşmaktır. Bu iş biraz maddi tarafı olan bir şey, araştırmacılarımızın olanaklarını artırırsak bunu yapabileceğimizi zannediyorum. Eğer bu iki sorunla baş edebilirsek zannediyorum ki üniversite camiası hem rahatlayacaktır hem de bilimsel yayınlarımızın sayısında gözle görülür bir artış ortaya çıkacaktır. Şu aşamada size söylemek istediğim şeyler sadece bunlar.'' Özcan, gazetecilere bir de ''iyi haberi'' olduğunu belirterek, ''Bundan sonra bu kurumda ayda bir sizinle toplanıp buradaki faaliyetlerimizi size aktarmak ve sizden de görüş almak isteriz. Böyle olursa herhalde sizde haber bulmakla, haber araştırmakla uğraşmayacaksınız. Haberi kaynağından en doğru şekilde alacaksınız. Bunu yaparsak hem sizi rahatlatmış olacağız hem de kurumumuzu rahatlatmış olacağız'' diye konuştu. Bir gazetecinin, YÖK Başkanlığı'na atanmasının ardından çeşitli yorumlar yapıldığını anımsatarak, ''AK Parti zihniyeti gibi bir yakıştırma da yapıldı size. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, Özcan, ''Bu soruların hiçbirisine cevap vermeyeceğim. Baştan söyledim, sadece vizyonumun iki parçasını anlatmak için buraya geldim. Ama ilk toplantımızda bütün bu konuları tartışabiliriz'' yanıtını verdi.
| |
11 Aralık 2007, Salı |
------------------------------------------------------------
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=623742
Akademisyen arkadaşları Özcan'a kefil |
YÖK Başkanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ı yakından tanıyan akademisyenler ve öğrencileri, sorunları çözebileceğine ve başarılı olacağına inandıklarını dile getirdiler.
ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nden mezun olan, yüksek lisansını ve doktorasını burada tamamlayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhi Köse, ''Hocam'' diye hitap ettiği Yusuf Ziya Özcan'ı uzun süredir tanıdığını belirterek, ''Kendisi önce hocamdı daha sonra arkadaşım oldu. Birlikte mesai yaptık. İnsan olarak benim değer verdiğim birisidir. Hem Türkiye'nin, Anadolu'nun geleneklerini ve insanının kültürünü üzerinde taşıyan bir kişiliğe sahiptir hem de Batı'nın bilimsel normlarını, değerlerini benimsemiş biridir'' dedi. Prof. Dr. Özcan'ın ''Sosyal bilime ciddi katkıları olduğunu'' söyleyen Köse, ''Yusuf Ziya Özcan öncülüğündeki YÖK'ün Türkiye'deki üniversiteler ve akademisyenler için çok daha bilimsel ve özgürlükçü bir yapıya kavuşacağına ve daha rahat çalışabileceklerine inanıyorum'' diye konuştu. Prof. Dr. Köse, Özcan'ı şöyle anlattı: ''Benim açımdan kendisi güvendiğim, dost denilebilecek bir insan. Ben dahil bütün öğrencilerine ve arkadaşlarına hep katkı sunan, yardımsever, çok sevecen, ilişkilerinde formaliteyi sevmeyen bir kişi. Kuralcı bir insan değil. Kendisiyle yeni tanışan kişileri biraz şaşırtır. Anadolu'nun hoş kültürünü kaybetmemiş ama başta ABD olmak üzere bilim dünyasının normlarını da kendisine içselleştirmiş kişiliğe sahip birisidir.'' Köse, Özcan'ın, ''sorunları çözeceğine ve çözecek ekibi de oluşturacağına inandığını'' ifade etti. -PROF. DR. SEZAL: ''YÖK'TE BÜYÜK BAŞARILAR ELDE EDECEĞİNE İNANIYORUZ'' Eski YÖK üyesi ve eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlarından, TOBB ETÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Sezal da ''Özcan'ın, bilimsel niteliklerini takdir ettikleri bir öğretim üyesi olduğunu'' belirterek, ''Bu nitelikleriyle YÖK'te büyük başarılar elde edeceğine inanıyoruz'' dedi. Prof. Dr. Sezal, şöyle konuştu: ''Türk yükseköğretimin oldukça ciddi ve bir an önce çözülmeyi bekleyen meseleleri herkes tarafından zaten biliniyor ve söyleniyor. Mesela üniversiteye giriş sistemi, yükseköğretimdeki öğretim üyelerinin özlük hakları, bilimsel ortamın geliştirilmesi ve Türkiye'deki bilimsel çalışmaların istenilen düzeye ulaştırılması konuları, nitelikli öğretim elemanlarının yeterli sayıda yetiştirilmesi hemen akla gelen konular. En önemlisi de yükseköğretim ile diğer eğitim kademelerinin bir bütünlük içine konulması. Bütün bunların acilen çözüm beklediği bir ortamda Sayın Özcan'ın bunların üstesinden geleceğini ümit ediyorum. Bilim adamı olarak kendisi tanıdığımız birisi, TÜBİTAK'taki başarılarını bildiğimiz birisi. YÖK'te ümitli bir dönem başladığını söyleyebiliriz.'' Fatih Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Özcan'ın öğrencilerinden Prof. Dr. Ömer Çaha da ''Özcan Hoca'nın iki özelliği önemli. Birincisi sosyolog. Sosyal bilimciler hadiselere perspektifli yaklaşırlar. İki kere iki dört eder şeklinde yaklaşmazlar. İkinci özelliği ise kişilik yapısı. Özgürlükçü bir yapıya sahiptir'' dedi. Üniversitelerdeki sorunların tek bir kişiyle çözülemeyeceğini söyleyen Çaha, sorunları çözme konusunda o kişinin etrafındaki insanların da önem taşıdığını kaydetti. Çaha, ''Yusuf Ziya Özcan benim lisans döneminde hocamdı. Öğrencilerinin seviyesine inebilen, tepeden bakmayan, dost ve arkadaş bir insan. Odası öğrencilerinin uğrak yeridir'' diye konuştu. Özcan'ın öğrencilerinden Konya Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay da Özcan'ın, ''sosyolojinin istatistiğe uygulanması alanında Türkiye'nin en başarılı insanı olduğunu'' söyledi. Aktay, ''Yusuf Ziya Özcan, sosyoloji alanında bütün insanların hemen başvurdukları, referans bir insan olarak biliniyor. Şimdiye kadar birçok seçim öncesinde kamuoyu araştırmalarında siyasi eğilimin tahmin edilmesi konusunda inanılmaz başarılı bir insandır'' diye konuştu. Özcan'ın ''herkesi kucaklayan ve kolay ulaşılabilir bir insan olduğunu'' dile getiren Aktay, ''Kendine özgü bir tarzı olan, sıra dışı bir hocadır'' dedi. Aktay, yükseköğretim sisteminin önündeki sorunların tek başına bir kişinin çözebileceği sorunlar olmadığını, asgari mutabakat gerektirdiğini ifade ederek, ''Özcan'ın bu işin başında olması işleri kolaylaştıracaktır'' diye konuştu.
| |
AA | |
11 Aralık 2007, Salı |
------------------------------------------------------------
No comments:
Post a Comment