Zaman , 18 Ocak 2008, Cuma
| ||||||||
| ||||||||
Bugün Gazetesi'nde yayınlanan habere göre, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yeni kurulan Giresun Üniversitesi'ne rektör olarak atadığı, emekli binbaşı Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, kişisel web sitesinde 'Sıcak gelişmelere angaje olmuş bir Silahlı Kuvvetlerin, içeride rejimin değişmesini önlemedeki rolünü ciddi şekilde gerileteceğini' söyledi. Rektör Öztürk, 'www.habusulu.com' adlı kişisel web sitesinde kaleme aldığı 'Orta Doğu'da Oyunun Yeni Adı: Sünni Cephe' başlıklı yazısında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yurtiçindeki rejimi koruma görevine yönelik endişelerini dile getirdi. TARAF OLMAMALIYIZ Öztürk, Türkiye'nin Ortadoğu'daki sıcak gelişmelere taraf olmaktan kaçınmak zorunda olduğunu belirterek şöyle konuştu: 'Türkiye'nin içinde bulunduğu iç ve dış koşullar, bunu öngörmektedir. Laik ve temeli milli kültür olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne kadar, Orta Doğu'daki Türk varlığını ve Irak'taki Türkleri görmezden gelmiş iken, şimdi dinsel kimliği ile Orta Doğu'ya ve Irak'a angaje olması kabul edilemez. Irak'taki Türk varlığının malı, canı, namusu, tarihi hedef alınıp bu ülkedeki Türk izleri silinirken buna seyirci kalınıp, şimdi Şii yayılmacılığını durdurmak adına Türkiye'nin Sünni kimliği ile bölgede ortaya çıkması ve bu kimliği ile olaylara angaje olması, içte rejimi değiştirme ile sonlanabilecek bir süreci tetikleyebileceği asla göz ardı edilmemesi gereken bir ihtimaldir. Türkiye'nin Sünni cepheye dahil olması demek, Cumhuriyetin temelinin milli kültür olduğu gerçeğinin görmezden gelinmesi demektir.' ORDU UZAK KALMALI Türk ordusunun bölgedeki sıcak gelişmelerden uzak kalmasını isteyen Giresun Üniversitesi Rektörü Osman Metin Öztürk, 'Türkiye'nin Sünni islam kimliği ile olaylara angaje olmasının, doğal olarak Türkiye'de siyasal islam'ın güç kazanmasına neden olacağı açıktır. İlave olarak, sıcak gelişmelere angaje olmuş ve dolayısıyla gücünü buralara aktırmış ve dağıtmış bir Silahlı Kuvvetlerin, içeride rejimin değişmesini önlemedeki rolünün de ciddi şekilde gerileyeceği şüphesizdir. O itibarla Türkiye'nin Sünni cephe oluşturma çabalarının dışında kalması gerekmektedir' demesi dikkat çekti. Türkiye'nin Suudi Arabistan ile birlikte Sünni cephe oluşturma işine soyundurulduğunu öne süren Öztürk, 'Suudi Kralın Türkiye'den sonra Mısır'a gitmesi; Türkiye'nin de halkının çoğu Sünni olan Suriye Devlet Başkanı'nı Ankara'da ağırlaması ve İsrail ve Filistin tarafına ev sahipliği yapması, bu anlam yüklenebilecek gelişmelerdir' dedi. BARIŞ ALEYHİMİZE Öztürk, İsrail ile Filistin arasındaki olası bir barışın Türkiye'nin aleyhine olacağını savunurken sözlerini şöyle sürdürdü: 'İsrail-Filistin anlaşmazlığının sona ermesi demek, bölgede dikkatlerin buradan Türkiye'nin güneyine çevrilmesi demektir. Ayrıca, Türkiye'yi sıkıntıya sokacak daha ciddi ve büyük sorunlarla karşı karşıya bırakır.'
| ||||||||
18 Ocak 2008, Cuma |