Aman hocam fazla konuşma ipimizi çekerler

http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=101721,4

Aksam , 15.12.2007


Aman hocam fazla konuşma ipimizi çekerler

TBMM Başkanı Köksal Toptan, YÖK Başkanlığı’na atanan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ile görüştü.

Toptan’ın, TBMM’deki makamında basına kapalı saat 14.00’te başlayan görüşme, yaklaşık yarım saat sürdü.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ziyareti sırasında, ‘konuşmaması’ için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından ‘uyarıldığını’ itiraf etti.

TBMM TV kameraları önünde Köksal Toptan’ın “YÖK ile ilgili söyleyeceğiniz varsa...” demesi üzerine YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, “Yok hocam, Cumhurbaşkanı ve Başbakan tavsiye etti; ‘Aman Hocam... Bir şey söylersin, ipimizi çekerler’ dediler” karşılığını verdi.

BU İŞTEN KAÇINIYORUM

Toptan ile randevusu olduğu için Üniversitelerarası Kurul toplantısına katılmayan Özcan’ın sadece TBMM TV tarafından çekilen görüntülerde söz konusu diyalog şöyle gelişti:

Köksal Toptan: YÖK ile ilgili söyleyeceğiniz varsa...

Y. Ziya Özcan: Hayır, yok hocam. Mümkün olduğu kadar bu işten kaçınıyorum.

Köksal Toptan: Arada sırada bu konularla ilgili katılım için cevap da vermek lazım.

Y.Ziya Özcan: Hem Sayın Cumhurbaşkanı tavsiye etti hem de Sayın Başbakan. ‘Aman hocam’ dedi, ‘Bir şey söylersin ipimizi çekerler’ dedi...

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın neden basının karşısına çıkmadığı ve soruları yanıtlamadığı da bu itirafla anlaşılmış oldu.

---

Rektörler: Yasaya aykırı hareket edemeyiz

REKTÖRLER türban yasağı üzerine görüşlerini şu sözlerle açıkladı:

Bahçeşehir Ü. Rektörü Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: Yasal düzenlemeler varken bireysel tavır değişikliği yanlış. Yasaya uymak durumundayız. Rektörlerin yasalara aykırı tutum izlemesini istemek, üniversite içinde sıkıntı yaratır.

Gazi Ü. Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç: Üniversitelerde sadece türban değil herhangi bir şeyin uygulanması yasalarla belirleniyor. Kişisel uygulamalarımız söz konusu olamaz. Kamu kurumları yasaların çizdiği yolda hareket eder.

Ankara Ü. Rektörü Prof. Nusret Aras: Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün yasalarını, mahkemelerin kararlarını sonuna kadar uygularız. Başkan’ın türban yasağını kastettiğini sanmıyorum.

İnönü Ü. Rektörü Prof. Fatih Hilmioğlu: Türban yasağını kaldırmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Türkiye eğer bir hukuk devletiyse, ulema devleti değilse bu kararlar hepimizi bağlar.

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut: Üniversitelerde yasaklar kalkmalı. Ancak burada türban kastediliyorsa bu tehlikelidir. YÖK Başkanı’nın yetkisinde değildir.

---

Yasağı görmezden gelebilirsiniz

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerin sorunlarından bahsedilirken sadece başörtüsü ve katsayının anlaşıldığını belirterek, “Ben farklı şeylerden bahsediyorum, konu sadece başörtüsü ve türban değil” dedi.

TABANCA DAYAMADAN

Özcan şunları söyledi: “Birbirimizin kafasına tabanca dayayıp zorlamadıktan sonra her şey konuşulmalı. Benim istediğim demokratik bağımsız üniversitelerdir. Bağımsızlıkla ilgili birçok fikrim var; idari, mali, bilimsel... Bunlar, serbestlik ortamı yaratarak, rektörleri soruşturmaya tabi tutmayarak, kendi hallerine bırakarak sağlanabilir. Konu edilen yasaklar da kendi kendine ortadan kalkacaktır. Hiç kimse o işlerle (türban ve katsayı) uğraşmayacaktır.” Özcan, başörtüsüyle ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarının hatırlatılması üzerine sorunun çözümü için bunlara gerek olmadığını savunarak, “Onların savlarını biliyorum. Bunlar, üniversitenin dışında konmuş yasaklardır. Mahkemelerle ilgilidir. Öyle bir kural olabilir. Ama siz onu önemli görmeyebilirsiniz, bir sürü insanı rahat ettirirsiniz” diye konuştu.

SİVRİ BİRKAÇ KİŞİ VAR

Özcan, kendisiyle ilgili eleştirilere şöyle yanıt verdi: “Ben demokrat bir adamım. Benim hakkımda her şeyi konuşabilirsiniz, yeter ki terbiye sınırları aşılmasın. Öğrendikçe kanaatim değişecek. Beni destekleyenler, eleştirenlerden fazla. Sivri olarak eleştiren birkaç eski YÖK Başkanı ve onun etrafındaki birkaç kişi var. Ama tanıdıkça onlar da vazgeçecekler.”

---

Başbakan’dan 5 bin kadro

PROF. Dr. Yusuf Ziya Özcan, rektörlerle dün ilk kez bir araya geldi. Rektörlere yeni dönemi anlatan Özcan, hükümetin kadro ve mali sıkıntılar için adım atacağını iletti. Rektörler ilk mesajlara “Hep beraber izleyip, göreceğiz” diyerek mesafeli yaklaştı. Destek isteyen Özcan, üniversitelerin hepsini ziyaret edeceğini açıkladı.

Özcan rektörlere şu mesajları verdi:

Başbakan ile görüştüm. Kadro ve mali sıkıntıları ilettim. Kendisi bu konuların çözümü için adım atılacağını ve üniversiteleri rahatlatacağını ifade etti. 5 bin araştırma görevlisi kadrosu hemen hemen şu anda garanti. Sayın Başbakan bu konuda çok sıcak.

Öğretim üyeleri 67 yaşına geldiği zaman emekliye ayrılıyor. Emekli olmuş öğretim üyelerinden isteyenleri, üniversitelerde çalıştırmak kadro açısından bizleri rahatlatabilir.

BİR TELEFON UZAKTAYIM

Kapım bundan sonra sizlere hep açık, size bir telefon kadar uzağım. Açık ve şeffaf bir yönetim göstereceğim. Desteğinizi istiyorum. Üniversite sorunları el ele verilerek çözülebilecek sorunlar. Sizlerin yanında olacağım.

Değişim YÖK’teki fiziki şartlardan başlayacak. Kasvetli hava değişecek ve insancıl, aydınlık bir hava oluşacak. Ek bina konusunda çalışmalar başlayacak.

Yurtdışına doktoraya gönderilen öğrenci sayısında artış yapılacak. Yurtdışındaki üniversitelerle daha fazla ortak program yürütülecek.

Vakıf üniversitelerinin daha fazla desteklenmesi için çalışmalar yapacağız.

---

‘Kural dışı ilahiyatçı’ya destek telefonu

YÖK Başkanı, “izinsiz il dışına çıktığı ve TV’de programa katıldığı” gerekçesiyle hakkında disiplin soruşturması açılan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz’i telefonla arayarak destek verdi. Doç. Şahin Filiz, “Kuran’da başörtüsü yoktur. Başörtüsü Yahudi geleneği” tezleri nedeniyle fakülte yönetiminin tepkisini çekmişti.

Prof. Özcan, olayı hem teyit etmek, hem de durumu düzeltmek için Rektör Süleyman Okudan’ı aradığını belirterek, “Küçük nedenlerden dolayı huzursuzluklar çıkartıp, kamuoyunda üniversiteleri küçük düşürmek olmamalı. Rektör Bey sağolsun, olumlu yaklaştılar ve ‘Biz bunu düzeltiriz’ dediler. Birazcık kural dışı durumları olan öğretim üyesiymiş. Kendisi de bana ‘İşte ben Ramazan’da oruç tutmam’ dedi. Onun oruç tutup tutmaması beni hiç alakadar etmez, ‘kimseyi de alakadar etmez’ diye düşünüyorum” dedi.

Kıvanç EL / AA

15.12.2007